Aziz Jovan Bigorski Manastırı Kuzey Makedonya’nın batısında bulunur. Debre ve Gostivar şehirlerini birbirine bağlayan karayolu üzerindeki Makedon Ortodoks manastır pitoresk bir tablonun içinde gibidir. Bistra Dağı’nın yeşilliğinde, Rostuša Köyü yakınındaki manastır çarpıcı mimarisi ve nefes kesici doğal ortamıyla ünlü.
11. yüzyılda kuruluşundan sonra yenileme ve genişletme çalışmaları sonucunda bu günkü halini almış. Karmaşık dini ikonografiyle süslü Makedon ahşap oymacılığının önemli örneklerindendir. Aynı zamanda iç duvarlarını ve tavanlarını kaplayan freskleriyle de. İsa Mesih’in yaşamından sahneleri, dini motifleri ve azizleri tasvir eden Ortodoks ikonografisi onu ziyaret edenleri etkisi altına alıyor. En azından Bir Balkan Esintisi Ailesi olarak biz öyle olduk. Aynı zamanda Gerçek Haç’ın bir parçası olduğuna inanılan kutsal emanete de ev sahipliği yapmakta. Tüm bunlar yapının manevi önemini artırarak hacıların ilgisini çekiyor.
Radika Nehri’nin çağıldayan sularına bakan Bigorski Manastırı manevi bir sığınak olarak gören misafirlerini olanca mistizmiyle karşılıyor. Doğaya ve doğala ilgi duyanlarla dini tarihle ilgilenenler için popüler bir destinasyon durağı.
Sakin ambiyansı, çarpıcı mimarisi, kutsal emanetleri ona duyulan sevgi ve hayranlığı arttırıyor. Düğün törenleri için de tercih edilen manastır hayatın içinde olmaya kutlamalar için çiçeklerle süslenmeye devam ediyor. Fotoğraf çekilmesine izin verilmeyen manastırın iç kısmında mum yakmak mümkün. Giriş için herhangi ücret alınmayan manastıra girişte; hem kadın hem erkek ziyaretçilerin (kapıda bir sepetin içinde bulunan) siyah kumaş eteklerden giymesi şart.
Ziyaretçilerinin Tibet tapınağını benzettiği atmosferiyle manastır Vaftizci Yahya’ya adanmış. 2009 yılında çıkan yangının ardından yaraları bir yıl içinde sarılan manastırda başrahibin ruhani liderliği altında 30’dan fazla keşiş bulunuyor. İşlenmiş kireçtaşı bloklarından inşa edilen manastırdaki yangın hakkında micnews.com.mk adresine 06.06.2024 tarihli erişimimizde; ‘Yangın Manastırın Parçalarını Yok Etti’ başlıklı haberle bilgi sahibi oluyoruz. 1 Ekim 2009 tarihli haberin içeriğinde yangına şu metinle yer verilmiş: ‘Çarşamba sabahı Sveti Jovan Bigorski Manastırı’nda büyük bir yangın çıktı. Yapılan incelemede ilk belirlemelere göre yangının mutfaktaki elektrik tesisatındaki arızadan çıktığı belirlendi. Yangın, manastırın kütüphanesini, mutfağını, yemek odasını, pansiyonunu ve misafir odasını tamamen yok etti. Şans eseri kimse yaralanmadı ve çevre köy sakinleri ve itfaiye ekipleri sayesinde 19. yüzyılın ikonostasisi Sveti Jovan Bigorski’nin sembolü kurtarıldı. Hasarın başlangıçta 5,5 milyon avro olduğu tahmin ediliyordu. Makedon Ortodoks Kilisesi Başkanı, Başpiskopos Stefan, Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov ve Kültür Bakanı Elizabeta Kanceska-Milevska Çarşamba günü ilerleyen saatlerde manastıra geldi. Hepsi manastırın en kısa sürede yeniden inşası için çaba gösterileceğini söyledi.’
Haberde sözü edilen; ‘itfaiyeden önce yangını söndürmek için müdahale eden çevre köy sakinleri’ nin, manastır yakınındaki Müslüman Türk köylerinin sakinleri olduğunu rehberimiz aktardığında bu muazzam kollektif yaşam örneği içimizi ısıttı. Bölgede yaşam süren tüm halklar adına mutluluk duyduk.