Tarihsel olarak tek sesli müziğe daha yatkın bir toplum olduğumuzdan çok sesli müzik aşina olunmayan türlerden biri. Hal böyle olunca bu alandaki isimler tanınmıyor. Çok sesli müziğin bileşenlerinin belki de en önemli ögesi şeftir. Türkiye’de orkestra müziği ve orkestra şefi denilince ilk akla gelen isimlerden birinden bahsedeceğiz; kökleri Balkanlara dayanan Orhan Şallıel.
Orhan Şallıel’in müzik serüveni çok küçük yaşlarda başladı. Hatta o dünyaya gelmeden çok önce. Çünkü ailesindeki çoğu erkek nesiller boyunca müzisyendi. O bu konuyu; “Ne kadar geriye gidebilirim diye e-devletten soy ağacımı araştırdım ve babaannemin babasına kadar inebildim. Adı İbrahim Karaca imiş Kozana’da yaşamış.” sözleriyle aktarmaktadır.
Kozani, (Türklerin yaşadığı dönemdeki adıyla: Kozana) Yunanistan’ın kuzeyinin, batı Makedonya bölgesinin küçük bir şehridir. Lozan Mübadilleri Vakfı web sitesinde yer alan bilgiye göre; Kozana mübadillerinin büyük çoğunluğu Kayseri, Sivas, Tokat, Amasya, Nevşehir gibi Orta Anadolu şehirlerine iskân edilmişler.
Başarılı şefin merhum iki amcası Yılmaz Şallıel ve Metin Şallıel’dir. Bazı otoritelere göre klarnet ve darbukaya hükmedebilmiş en iyi müzisyenlerdir onlar.
Babası akordeonu ve piyanoyu virtüöz düzeyinde çalıp icra eden Rıfat Şallıel’dir. Ya da şöyle dersek daha iyi olur; Neden saçların beyazlamış arkadaş, İtirazım Var, Kemancı gibi hit şarkıların yazarıdır.
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarında öğrenim gören Orhan Şallıel, çok sayıda ülkede orkestralarda ve operalarda senfonik konserler, baleler ve operalar yönetti. Kendi eserlerinin dünya prömiyerlerini yaptı. Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrasının ve Operasının, Yeditepe Üniversitesi Müzik Kulübü Senfoni Orkestrasının, İstanbul Devlet Opera ve Balesinin şefliğini yaptı. Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın kurucu şefliği görevinde bulundu. Antalya Devlet Senfoni Orkestrasında şef, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrasında Şef ve Genel Sanat Yönetmeni görevlerini üstlendi.
Kariyer yaptığı ve eğitimini aldığı klasik müzik ile ailesinde kuşaklar boyu süregelen Türk Müziği kültürünü harmanlayan bir çok projede bulundu. Sanatını ve genetik mirasını geniş kitlelere taşıma oluşumlarının en çok ses getirenlerinden biri İbrahim Tatlıses ile birlikte hayata geçirdiği projesi oldu. Çokça övgünün yanında çokça eleştiri alsa da o müziğini geniş kitlelere ulaştırma yolunda ‘Fetih Senfonisi’, ‘Bursa Senfonisi’, ’Çanakkale Şehitleri’ gibi birçok önemli eser üretti.
Babası onun Batı Müziği eğitimi almasını istemişti. Bu isteğin temelinde onun dünya müzisyeni olmasını arzusu etmesi yatmaktaydı. 2019’da vefat eden Rıfat Şallıel, oğlunun sadece eğlendiren bir çalgıcı olmaktansa eğitiminin ve sosyal statüsünün göz ardı edilmeyeceği bir altyapıya sahip olmasını istemişti. Babasının bu düşüncesini destekleyerek eğitim alan Şallıel’i Bir Balkan Esintisi Ailesi olarak ilk defa Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesinde 50 kişilik senfoni orkestrasıyla 70’lerden Günümüze Erol Evgin adlı konserde Erol Evgin’e eşlik ederken gördüğümüzde yıl 2006 idi. Son olarak Efes Antik Tiyatro Sahnesinde Cumhuriyetin 100. Yılında Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar adlı konserde Candan Erçetin’e eşlik ettiği 14 Ekim 2023 tarihinde içine aşkı kattığı işini icra ederken gördük.
Bir Balkan Esintisi Ailesi olarak kendisine müzik dolu, uzun yıllar dileriz.
Not: Okuduğunuz metin sitemizin sahip olduğu bilgilerle, sanatçının şahsi web sitesi ve https://www.haberturk.com/iki-farkli-donemden-seflerin-yorumlariyla-cok-sesli-muzik-3126351 (erş trh: 11.7.2021) röportajından derlenmiştir.