UNESCO’nun Dünya Kültür Miras Listesinde bulunan Avrupa’nın en derin krater gölü olma özelliğiyle görülmeye değer yerlerden biridir Ohrid Gölü.
Kuzey Makedonya’nın 8.büyük şehri olarak sıralansa da ülkenin en turistik şehri sıralamasında ilk sırayı kimseye vermez.
Gelin bu yazımızda güzel Ohrid şehrini tanıyalım.
Şehir Tarihi Hakkında Kısa Kısa
Şehir, MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip ve birçok yapı da gerçekten çok iyi korunmuş durumda. Tarihinde Bizans, Bulgar, Sırp ve Osmanlı Devletlerinin egemenliği ve kültürü izlerine sahip. Özellikle Bizans döneminde ticaret yolu güzergahında olmasından dolayı kültürel çeşitliliğe katkı sağlarken ticaret de bu durumdan nasibini almıştır. Hristiyanlığın merkezlerinden biri olması sebebiyle şehirde kiliselerin yanı sıra manastırlar, kale, ve camiler bulunmaktadır.
Şehrin önemli ibate yerlerinden biri Osmanlı mimarisine sahip Ali Paşa Camii ‘dir. 2019 yılındaki restorasyonu sonrasında ibadete açılan cami 1573 yılında Süleyman Paşa tarafından inşa ettirilmiştir.
Şehri saran dağın yamaçlarına yayılmış olan sokakların Cumalıkızık, Safranbolu ‘ya benzerliği şaşkınlık vericidir.
Görmeden Gelinmeyecek Yerler
Hızlandırılmış bir planla bir günün yeterli olacağı şehir turunda “rahat rahat her yeri tam göreyim” denilirse iki gün şehri tanımak için yeterlidir.
Öncelikle yukarıda bahsettiğimiz dar sokaklarını keşfederek ve bol bol fotoğraf çekmenizi öneririz. Fotoğraf turu sonrasında şehir merkezindeki meydanın cafelerinde soğuk bir şeyler içebilirsiniz.
Eğer yazın gelmişseniz mutlaka Ohri Gölünde yüzmelisiniz. Yeryüzünün en temiz göllerinden biri olma unvanına sahip olan gölün temizliğini çıplak gözle görmek mümkün. Bu berraklığın sebebinin; krater gölü olmasından dolayı suyun 3-4 yılda bir değişmesidir. Göl kenarındaki tesislerde ve kiralanabilir evler ve oteller sayesinde konaklama ve muhtelif ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Bir diğer önerimizse; gölde tekne turu yapmanız olacaktır. Tekne dediğimize de bakmayın sandal benzeri küçük motorlar bulunuyor. Saat olarak gün batımını tercih ederseniz nefis fotoğraflar çekmeniz an meselesi olacaktır.
Emekliye ayrılmış tekneler artık göl kuşlarının evi…
Şehrin meydanındaki kağıt yapım atölyesi görmeniz gereken bir başka yer. Geleneksel yöntemlerle kağıt yapan bir imalathane burası. Kağıdın yapım aşamalarını sırasıyla görüp en son kendinize özel tasarım kağıttan hediyelikler tasarlatabilirsiniz.
*Bizim için kağıt üretimi yaparak fotoğraflamamıza fırsat verdikleri için işletmecilere teşekkür ederiz.
Bir dip not daha ;Kiril alfabesi de bu şehirde doğmuştur. Kiliselerin bulunduğu alanlar arkeolojik sit alanı olarak tescillendiğinden koruma altına alınmış ve halen kazıları sürmektedir.
Ne alınır?
Kuzey Makedonya’nın incisine ayak basar basmaz birçok inci takı satan dükkan görülür. İnciden yapılmış kolyeler, yüzükler, küpeler, tespihler… “Ohrid incisi” olarak adlandırılan inci; gölde yaşayan “pasita” isimli bir alabalık türünün pullarından elde edilmektedir. Pullar özel işlemlerden geçirilerek bildiğimiz hamur haline getirildikten sonra, has halde veya içine sedef katılarak şekil verilmesi ile elde edilmektedir. Üretimi denizden çıkan gibi doğal olmamakla birlikte el emeğine dayanmakta. Hatıra olarak, hediyelik olarak değerlendirilebilir.
İnci haricinde şehrin simge yapılarının üzerine işlendiği maketleri, magnetleri alınabilir.
Gölün kaynak merkezlerinden biri
Ne Yenir?
Göle özgü yaklaşık 150-200 arası balık türü bulunmaktadır. Dünya Kültür Miras Listesine girmesinin sebeplerinden bir tanesi de bu balık çeşitliliğidir. Şehirde koruma altına alınanlar dışında sadece “belvica”ve “pastirmka” adlı balıkları gölün çevresinde bulunan restoranlarda tatmak mümkün.
Kuzey Makedonya hatta Balkan ülkelerinde tadılması gereken lezzetlerden biri de tabii ki; “köfte”. Ayrıca Balkan salatası “şopska “da tadılması gereken lezzetlerdendir.