Aleksandr Nevski Katedrali Bulgaristan’ın başkenti Sofya’nın merkezinde tüm ihtişamıyla konukları selamlar. Adını Rus prensi Rus Ortodoks Kilisesi Azizi Aleksandr Nevski’den alan (Rusça: Алекса́ндр Яросла́вич Не́вский /Aleksandr Yaroslavich Nevskij 1220- 1263) katedralin yapımına 1882 yılında başlanmış ve 1912 yılında resmi olarak ibadete ve ziyarete açılmıştır. Katedralin bulunduğu meydanda ayrıca Osmanlı Rus Savaşı’nda kahramanlık gösteren askerleri temsilen meşaleler yanmaktır.
1877-78 Osmanlı Rus Savaşı’nda ölen Rus askerlerinin anısına inşa edilen katedral, Bulgaristan’ın Osmanlı hâkimiyetinden çıkmasının sembolüdür adeta. Yeni Bizans mimari formlar kullanılarak inşa edilen bu Ortodoks katedralinin çan kulesi altın kaplamadır ve kulede on iki çan bulunuyor.
Bir ana kubbe ve onu destekleyen yarım kubbelerden oluşan katedral kentin başlıca olduğu kadar dünyanın en büyük Doğu Ortodoks katedralleri arasındadır. (Bulgaristan Patrikliği başka bir binada bulunuyor.)
Dışarıdan bakıldığında ilk dikkati çeken etrafının çok açık olmasıdır. Bana kalırsa katedralin yakınlarında yüksek binalar olmaması, geniş bir alanın ortasında dümdüz uzanan parklar ve yeşilliklerin arasında kalması, dört yanının da açık olması mabedin heybetini arttırıyor. Böyle olması ayrıca, turistlerin bu geniş alanda rahatça gezmesi, fotoğraf çekmesine de olanak sağlamış. Ülkemizdeki tarihi yapıların etrafını saran binaların arasında nefes almakta zorlandığını düşününce bu durum oldukça dikkat çekici geliyor insana.
Dışarıda hem kubbelerin ihtişamı hem de katedralin geniş bir alana yayılması yapının içine ilişkin benzer bir beklenti oluşturuyor. Ancak, dışarıdaki azamet katedralin içinde nispeten azalıyor. Yapı, görünenden daha küçük bir iç mimariyle tasarlanmış.
Sofya’ya yapılan seyahatlerde mutlaka (hatta ilk sırada) görülmesi gereken yeri bana göre. Hem yakın tarihi hissetmek hem de mimari açıdan doyum yaşamak için muazzam bir başlangıç olacaktır gezilerde. Katedral için Sofya’nın Kalbi benzetmesi yapanlara da hak vereceğinizden eminim.
Tuba YAVUZ / Edirne
Önemli Not: Değerli Tuba Yavuz’un okuduğunuz yazısı Bir Balkan Esintisi ‘nin aile dışından yayına aldığı ilk yazı olma özelliğini taşıyor. Bulgaristan gezisine ait izlenimlerini yazması, arşivindeki görselleri paylaşması hususundaki isteğimize cevap verdiği için Tuba Yavuz’a teşekkür ederiz.
2 Yorum. Yeni Yorum
Değerli Tuba Yavuz’un metinlerini keyifle ve merakla okuyoruz. İlk kez bir gezi yazısı metnini okumuş oldum. Başarılar dilerim. Devamının gelmesi dileğiyle. Selamlar.
Değerli yorumunuz için teşekkür ederiz.