Yer: Üsküp Yunus Emre Enstitüsü
Tarih: 26 Nisan 2024
Saat: 20.00
Nitelik: Unutulmaz
Şair ve yazar Leyla Şerif Emin’in moderatörlüğünde, Kim Mehmeti katılımıyla kitabım Roman ve Coğrafya- Edebiyat ile Balkanları Okumak için gerçekleşen tanıtım programı unutamayacağım anılarım arasında yerini aldı.
Yunus Emre Enstitüsü ev sahipliğinde Üsküp’te bulunmaktan mutluluk duydum. Programın hazırlanmasında emeği geçenlere şükran doluyum.
Bu buluşmanın nüvesi birkaç yıl öncesine dayanmakta…
Kim Mehmeti’nin Beyoğlu’nda bulunan Kuzey Makedonya Kültür Merkezi’ndeki söyleşisine…
Kültür Merkezi’nin davetlisi olarak İstanbul’da bulunduğu güne..
İlk kez karşılaşıp tanıştığımız güne…
O gün, program içeriğindeki söyleşi gerçekleşmiş, stantta bulunan kitaplarını okurlara imzalayarak armağan etmişti. Ben ise o günlerde Roman ve Coğrafya üzerinde çalışmaktaydım. Bu nedenle Mehmeti’nin çalışmama konu olan Kuyu ve Üsküp Dilencileri adlı kitaplarını yanımda götürmüştüm. Elbette sayfaları arasında rengarenk kağıtlara yazılmış sayısız notla birlikte…
Kitaplarının böylesi bir okumaya tabi tutulduğunu görünce şaşırdı. ‘Kitaplarınızı inceliyorum, hakkında bir çalışma yürütüyorum’ dediğimde içeriğini merak edip bilgi aldı. Roman ve Coğrafya ‘nın disiplinler arası konuşmasını, odak noktasındaki iki yazardan birinin kendisi olduğunu, yazının ve coğrafyanın birbiriyle bağlantısını konu aldığımı söylediğimde gülümsemiş ve memnuniyet duyduğunu dile getirmişti. Sonra da bir nebze yıpranmış haldeki kitapları imzalamıştı. O akşam iyi temennilerle vedalaşmıştık.
Kim Bey’le tanıştığım o gün amacım sadece çalışmamı tamamlamaktı. Tamamlanması ve bir yayınevinin “ben bu dosyayı basarım” dediğini duymaktı. Okumaları bir yıl, yazıya dökmesi bir yıl, yayınevi arayışında bir yıl geçtiğini düşünürsek üç yıl gibi bir zaman geçmişti üzerinden. Bu gün gelinen noktada; kitabım 2023 Ocak ayında okura ulaştı, altı ay sonrasında ikinci baskısı gerçekleşti. Bahar aylarını yaşadığımız şu günlerdeyse üçüncü baskıya doğru ilerlemekteyiz. “İlerlemekteyiz” diyorum çünkü kitabımın mutluluk verici yolculuğunda bana yaşattığı en özel anlardan biri açış konuşmasını Başkan Vekili Talip Erdoğan’ın yaptığı Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nde gerçekleşti.
Roman ve Coğrafya’nın bir çok yerde tanıtımı, söyleşisi ve röportajı oldu. Her biri benim için ayrı öneme sahip. Ancak Üsküp’te bir tanıtım yapılması planı belirdiğinde bambaşka bir duygu yaşadım. Çünkü, kitabımla birlikte kapağında yer alan ‘Balkanlar’ da olacaktık. Hazırlık aşamasında; ‘Kitabımın Üsküp’teki tanıtımında bulunmanız bana onur verir’ dediğimde Kim Mehmeti tüm nezaketiyle olumlu cevap verip kalbimi feth etmişti. Eserlerini okuyup değerlendirirken bir gün onunla çalışmam hakkında söyleşi yapacağımı hayal dahi edemezdim. Hele ki onun ağzından kitabımın genel anlamda edebiyat için çok önemli olduğunu duyacağımı… Bu kadarla kalmayıp ardından; ‘Bu kitaplar kültürlerimiz; Türk kültürü, Arnavut kültürü, Boşnak kültürü arasında bir nevi köprü görevini de görüyorlar. Kendisinin kitapları edebiyata neden sunuyor. Kendisini ve kitabını çok destekliyorum ve çok değerli görüyorum.’ diyeceğini…
‘Kim Mehmeti’ ve ‘Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’ denilince daima hatırlayacağım anlardan biri etkinlik öncesinde gerçekleşti. Sevdiklerimizle sohbetimizin eşlikçileri çay/kahve ve inmekte olan günün Üsküp şehir manzarasıyken Kim Bey siyah güzel bir kutu çıkarttı çantasından. Kutudaki gümüş kelebeği yakama taktığı anın sürprizli şaşkınlığı ile önce hediyemin formunu anlayamadım. Sonra baktım ki bir kelebek ve dedim ki; ‘Yayınevimin logosunda da bir kelebek var, şimdi siz de bana bir kelebek armağan ettiniz. Artık kelebeklerin bana uğur getirdiğine inanıyorum!’ Bunu duyunca; “Evet biliyorum. O sebeple bu hediyeyi seçtim!’ dedi. Bu derece hassas tercih edilmiş bir armağan karşısında, henüz etkisinde olduğum şaşkınlığın göz kamaştıran hareli ışıltısı katlanarak arttı.
Atalarımın topraklarında olup, kendimi akraba hissettiğim katılımcılar arasında gecen o akşam sular Türkçe aktı. Bu akışta kürek çekenlerden biri değerli Leyla Şerif Emin’di. Üsküplü Şair ve Yazar Leyla Şerif Emin, kitabımın tanıtımının moderatörlüğünü yapmanın ayrı bir keyif olduğunu söyledi. Ardından da; ‘Hem yazarı hem de eserlerini Necla Hanım’ın dilinden dinlemek keyif vericiydi. Dilerim Balkanlarla ilgili daha fazla kitap ve daha fazla eser çıkar. Bu bizler için çok önemli. Balkan edebiyatı ve Balkan edebiyatına hizmet eden yazarlar olarak bu konuda yazılan her bir eserin başımızın üstünde yeri var.’ dedi.
Kim Mehmeti’ye katılım gösterdiği için, Leyla Şerif Emin’e moderatörlüğümüzü üstlendiği için, Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’ne davetleri için minnettarım. Ayrıca; anında tercümenin zorluğu göz önüne alındığında etkinlikteki başarılı tercümanlığı için Metin Hasanbegoviç’e ayrıca teşekkür ederim.
Elbette ki teşekkürlerim bununla sınırlı değil 🙂
Bu bölümün ilk teşekkürü beni tüm seyahatim boyunca destekleyen çok değerli Enis Emin, eşi Leyla Emin ve güzel kızları Merve’ye hassaten teşekkür ederim.
Programın mimarlarından olan Neşe Ruşid Şaban’a çok teşekkür ederim. Salon, karşılama, uğurlama ve ikramlar kusursuzdu. İştip’ten gelen Rabie Ruşid’i görmek çok güzeldi. Keza her iletişimimizde içten yanıtların sahibi sevgili Yeliz Daut Kurtiş, sıcacık sesi ve sevgi dolu kelimeleriyle Kuzey Makedonya Türk Radyosunun buğulu sesi kıymetli Seyhan Yakupi Bağdat ile gündüz makamını ziyaretimizde birlikte olmamıza rağmen ‘Bu gün nasıl olsa görüştük, gitmesem de olur’ demeyerek katılım sağlayan değerli Seyhan Murtezan İbrahimi’ yi de. Bizimle birlikte olmak için vakit ayıran; Mehmet Yonuz, Cemal Süleyman, Adnan Şerif, Ana Stoycevska, Milanka Dimovska, Levent Demir ve Necmiye Elmas’a teşekkür ederim. Daha birçok isimi vardı bizimle olan fakat ne yazık ki adlarını bilmediğim için yazamıyorum. Bu nedenle beni bağışlasınlar.
Tanıtım programının ardından konuklara Roman ve Coğrafya ‘yı imzalayarak armağan etmek ise ayrı bir keyifti. Aralarındaki pırıl pırıl gençler öylesine ışıltılıydı ki. Şimdi fotoğraflara bakınca bu satırları okuyanların aklından etkinliğe katılım sağlayanların sadece kadın olduğu düşünülebilir. Bunun sebebi düşünülen değil kadınların fotoğraf çektirmeyi daha çok sevmesi olabilir : )