8 mt uzunluğunda, 5 ton ağırlığındaki Elif’le tanıştıralım sizi.
Elif milyonlarca Karkaslının gözyaşıdır. Sürgün ağıtıdır. Acıdır, hüzündür. İnsanlık tarihinin en acımasız sayfalarından biridir. Kefken’in ruhu, sürgünün sembolü, Sürgün Anıtı’dır. Kollarını açmış, gözlerini menzile odaklamış, açık avuçlarıyla hem yürür hem anlatır Elif:
“Ben Sohum’a yakın Abjakau Köyündenim. Kafkas-Rus Savaşlarında sonra Bulgaristan’ın Varna şehrine göç etmek zorunda kaldık. Orada 13 yıl yaşadık. Sonra Osmanlı-Rus Savaşı oldu yine göç ettik. Bu defa rotamız Kefken’di.
Kırık, dökük, gıcırdayan gemilere ite kaka doldurdular bizi. Aç, susuz, hasta, yorgun ve bitkinlik. Kefken’in ıssız kıyılarını gördüğümde sayımız yarıya inmişti bile. Gemiciler bizi birer yük çuvalı gibi kıyıya attı. Sahil can pazarıydı. Her ağacın altı, her mağaranın dibi, her kum tanesinin üstü bitkin bedenlerle doluydu. Hırçın dalgalar şamar gibi kovukları döverken açlıktan ve hastalıktan bir gecede 400 insanımız öldü. Tam 400 kişi. İşte tam o gün feryada dönüşen çığlığım dalgaları susturdu. Sesim arşa çıktı, göğü yırttı.
Mezarların başından hiç ayrılmadım. Ağıt yaktım köylülerime. Gözyaşlarım ırmak olup padişaha ulaştı. Padişah haber saldı: “Getirin onu, sarayımda himaye edeyim” dedi. Fakat bu benim derdimin dermanı değildi.
Sonra bizi Adapazarı’na yakın Acıelmalık Köyü’ne yerleştirdiler. Önce mezarların başından ayrılmak istemedim. Sonra çaresiz köylülerimle birlikte gitmek zorunda kaldım.
Acıelmalık Köyü’nde Abjakualılar olarak bütün gücümüzle Abhazya’daki köyümüzün aynını kurmaya çalıştık. Başardık da. Köyümüz öyle güzel oldu ki! ‘Küçük İstanbul’ diye anılır oldu. Ünü yayıldı, ta uzaklarda duyuldu. Köyümüzde ahırlar, ambarlar dolu, bağlar, bahçeler ekili, hayvanlar besiliydi. ‘Zengin köy’ diye adımız çıkınca bu defa eşkıyalar dadandı köyümüze. Bunlardan biri de İpsiz Recep’ti.
Yani bize yine yol görünmüştü. Önce İzmit’e sonra Selanik ‘e göçtük. Rüzgârın önündeki yaprak gibi oradan oraya savrulmakla geçti ömrüm. Şimdi Babalı’da bu 200 m2 içinde dinleniyorum.”
Tıpkı o meşhur türküdeki denildiği gibi ‘kuş kanadı kalem olsa yazılmaz senin derdin Elif’.
Elif’i görmek için tıklayınız:
https://youtu.be/8-hCZLI6q3s