Hıdırellez bir bahar bayramıdır. Adını Hızır ve İlyas ‘tan alır. Kökü İslâm öncesi eski Orta Asya, Ortadoğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanır. Tabiatın âdeta yeniden dirilmesi anlamına gelen baharın ve ardından yazın gelişi, ilk çağlarda dünyanın her tarafındaki insanların hayatında önemli bir yere sahipti.
Hıdırellez, ölümsüzlük sırrına erdiklerine, biri karada, diğeri denizde darda kalanlara yardım ettiklerine inanılan Hızır ve İlyas Peygamberlerin yılda bir defa bir araya geldikleri gün olarak kabul edilir.
Kutlama tarihini 6 Mayıs olması iklim ve tabiat şartlarıyla bağlantılıdır. Bu tarih ilkbahardan yaz mevsimine geçişi belirlerken 6 Mayıs Hıdırellez günü tam anlamıyla yazın başlangıç tarihini simgelemektedir.
Adı; hıdırellez, hıdırlez, edirlez, ederlez, ederlezi, hıdırles, hedirles, hadırles gibi değişik biçimlerde anılmakla birlikte genellikle bolluk ve bereketi simgelerken su ve yeşillik kavramlarının öne çıkarmaktadır. Bu sebeple genellikle ağacın bol olduğu ve (bazen) içinde türbe bulunan mesire yerlerinde merasimler gerçekleştirilerek kutlanmaktadır.
Hıdırellezle ilgili merasimleri, âdet ve gelenekleri dört grupta toplamak mümkündür.
1. Şifa ve sağlık talebine yönelik olanlar.
2. Uğura, bereket ve bolluk talebine yönelik olanlar.
3. Mal mülk, mevki ve servet talebine yönelik olanlar.
4. Kısmet ve talih açmaya yönelik olanlar.
Örneğin kır çiçeklerinin kaynatılarak suyundan içilmesinin hastalıklara şifa vereceği, hıdrellez gecesi bütün sulara nur yağacağından o gece suya girmenin her türlü hastalığa karşı bağışıklık sağlayacağına inanılmaktadır. Hıdırellez gecesi Hızır ’ın yeryüzünde dolaştığı ve dokunduğu şeylere bereket getirdiği inancı yaygın olduğundan o gece evlerdeki yiyecek ve içeceklerin ağzının açık bırakılması, dileklerin bir kâğıda yazılarak gül ağaçlarının dibinde toprağa gömülmesi de yine güne özgüdür.
Doğayı, iyiliği, bereketi ve cömertliği simgeleyen hıdırellezin tekrarlarına erişebilmeyi dilerken hıdırellez günü söylenen manilerden iki tanesi ile yazımızı sonlandıralım:
İndim çeşme akmıyor,
Yar yüzüme bakmıyor,
Hep çiçekler açılmış,
Yarim gibi kokmuyor.
———————————
Yemeninin yeşili,
Sil gözünün yaşını,
Bana müjdeler olsun,
Şimdi buldum eşimi.
Not: Metin oluşturulurken Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ‘nden faydalanılmıştır.