Türk Edebiyat Tarihi birbirinden değerli yüzlerce şair ve yazarın eserlerini günümüze ulaştırmıştır. Bu ölümsüz çınarlarından biri Yahya Kemal Beyatlı’dır. Şiirleri yayınlanmadan dilden dile dolaşmış, dostları yayınlamaya zorlasa da daima “henüz bitmedi, çalışıyorum” yanıtı ile karşılaşmışlardır. Böylece bu durum “esersiz şair” olarak anılmasına yol açmıştır.
2 Aralık 1884 yılında Üsküp’te dünyaya gelen Yahya Kemal’in annesi (ünlü divan şairi) Leskofçalı Galip’in yeğeni Nakiye Hanım, babası dönemin Üsküp Belediye Başkanı İbrahim Naci Bey’dir. Asıl adı Ahmed Agâh’tır ve çocukluk yılları, şiirlerinde yer verdiği Rakofça Çiftliği’nde geçirmiştir.
Aldım Rakofça kırlarının hür havasını,
Duydum akıncı cedlerimin ihtirasını,
Her yaz şimale doğru asırlarca bir koşu,
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu…
İlköğrenimini Üsküp’te tamamlamasının ardından ailesiyle birlikte Selanik’e yerleşmiş akabinde annesini verem hastalığı sebebiyle toprağa vermiştir. O’nu çok etkileyen bu kayıp ve babasının tekrar evlenmesi üzerine Üsküp’e gittiyse de kısa süre sonra Selanik’e geri dönmüş, “Esrar” takma adı ile şiirler yazmaya başlamıştır. İleride o yıllar için “şiire bir aşkla başladım” diyecek, ilk şiiri olan “Hatıra” yı mahallelerinde oturan Redife adındaki genç kız için “türkü güftesi olarak” yazdığını söyleyecektir. O günlerde akrabalarından Abdurrahmanpaşazade İbrahim Bey’in evinde Hacı Arif Bey yönetiminde yapılan icra fasıllarını izleyerek Türk Müziğini ve klasik bestecileri tanımıştır.
Not: okuduğunuz yazım 6 Eylül 2019 tarihinde yazarportal.com’daki köşemde yayımlanan yazımın bir bölümüdür.