Öncelikle Bir Balkan Esintisi için röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sn. Gülay Alçe. Dilerseniz ilk sorumuzla başlayalım sizi tanımaya. Gülay Alçe kimdir? Bize kendinizden söz eder misiniz?
Bugün bir yazar olarak çıktığım bu yola gönlünü vermiş bir yolcuyum sadece. Ben, Kuzey Makedonya Resne kentinde doğdum burada yaşıyorum. Fabrika işçisi bir babanın ve ev hanımı bir annenin dört çocuğundan ikincisiyim. Hayatımızın en zor dönemi, fabrika kapanıp babam işsiz kalınca benim okul hayatımın sona erdiği zamandı. Bu zor zamanlarda kendimi Hz. Yusuf’un karanlık kuyuya düşmesi gibi hissediyordum. Resne, küçük bir kasaba. Bölgemizde özellikle yurt dışına göç edenler çok fazla, çünkü pek iş olanağı yok. Birkaç yıl sonra bir markette kasiyer olarak çalışmaya başlayınca Gostivar’da Açıköğretim Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kaydımı yaptım. Bu, benim için hayatımın dönüm noktasıydı.
Siz çok yönlü birisiniz. Resim yapmak, modayla ilgilenmek ve yazmak bildiğimiz özellikleriniz. Bize bu çok yönlülüğünüzden söz eder misiniz?
Çocukken izlediğim çizgi filmlerden etkilenip “Ben de çizebilir miyim?” diye elime aldığım kalemi hiç bırakmadım. Bazen bir karikatür, bazen bir anime karakteri, bazen de bir şiir ya da hikâye çizip yazdım. 2013 yılında, çizdiğim resimleri beğenen resim profesörü Pece Strezovski (Пеце Стрезовски) beni ‘Niyazi Bey Kültür Evi’ne resim sanatçısı olarak kaydetti. Kültür evinde, resim sevdalısı sanatçılarla yılda iki kez bir araya gelip resim çiziyoruz. Çizdiğimiz resimler, Kültür Evi’nde sergileniyor ve amacımız sanata yönelik ilginin artması. Bu aralar, alçıdan 3D gül yapmayı deniyorum. Yeniliklere açık biriyim.
Çalışkan ve çok yönlü bir Balkan kadını olarak; sizin ve çevrenizdeki kadınların hayat yolculuğunu göz önüne aldığınızda “Balkan Kadını” nı nasıl tariflersiniz?
Bundan yirmi yıl önce daha sessiz ve suskun olan kadınlarımız, bugün eğitimin önemini bilen, güçlü ve çalışkan bireyler olarak iş sektörünün her alanında yer almaktadır.
Bize kitaplarınızdan ve içinizdeki yazma sevgisinin kaynağından bahseder misiniz?
Allah’ın bize verdiği yeteneği göstermek istedim, lakin ailemden başka ilgilenen olmadığı için bir süre yazmayı bıraktım. Kırgındım. Yılar sonra sosyal medyada bir yazarlık atölyesi başvuru formunu görünce içimde tekrar bir şeyler yeşerdi. Kaydımı yaptım ve körelmiş yazma yeteneğim yavaş yavaş geri geldi.
İlk masal kitabım “Keloğlan İle Kaplumbağa Perili Orman” ı İstanbul’da Kutlu Yayınevi’nde kendi olanaklarımla yayımladım. Kitabın resimlerini ve kapak tasarımını kendim çizdim. Atölye hocam Ataman Kalebozan, Kültür Bakanlığı’nın desteklediği eser olarak atölyede yazdığım hikâyelerin bir kitap olması için nasıl başvuru yapacağımı anlattı. Böylece ikinci hikâye kitabım “Bir Hayalim Var” Üsküp’te Balkan Yayınevi’nde yayımlandı. Çocukluğumda kurduğum hayaller geç de olsa gerçekleşti.
‘Resneli Niyazi’ ile özdeşleşmiş Kuzey Makedonya’nın Resne şehrinin havasını teneffüs edip suyunu içen bir sanatçı olarak yaşadığınız yerin size ve eserlerinize yansımaları/etkisi konusunda neler söylersiniz?
Resne denince akla gelen ilk şey Niyazi Bey’in Sarayı’dır. Niyazi Bey’in Sarayı, bizim eve çok yakın. Onu her gördüğümde, Osmanlı döneminde burada yaşamış olan Türkler aklıma geliyor. Hikâyelerimde, sarayı, Prespa Gölü’nü ve bizim buraları anlatmaya özen gösteriyorum. “Son Nefes” adlı hikâyemde, Niyazi Bey’in nasıl ölmüş olabileceğini yazdım. Okuyanların, benim kadar etkileneceğini umuyorum.
Neden kitap yazıyorsunuz? Kendinizi anlatmak için mi? Dünyayı anlamak için mi?
Yazmayı seviyorum ama bazen zorlanıyorum. Hikâye konularını düşünmek bazen uyuyamamama neden oluyor.
Gelecekten umutlu musunuz Gülay Hanım? Neden?
Ben pek umutlu değilim çünkü siyasi partilerden bağımsız olarak yani parti aşırı devlette memur olarak işe girmek şansımız olsa da orada bir türlü sıra bize gelmiyor. Özel sektörde az maaşa çok çalışıyoruz. Bu umut tüketen bir durum.
Bu günkü Kuzey Makedonya ‘nın etnik yapısı nasıldır? Bu çeşitlilikle ülkede sosyal hayatın paylaşılması hakkında izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Kuzey Makedonya’da etnik grupların çoğunluğunu Makedonlar oluşturuyor. Sonra Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Torbeşler, Çingeneler vb. Sosyal hayata zorunluk çekmiyoruz çünkü yıllardır birlikte yaşamayı öğrendik.
Balkanlar hakkında daima güzel şeyler düşünülüyor, söyleniyor ve yazılıyor. Fakat tüm dünyanın realitesi şudur ki; hayat zor, Balkanlarda yaşamak ise daha zor. Bize biraz bu konudan söz eder misiniz? Balkanlarda yaşamak, Balkanlarda Türk olmak ne demek?
Balkanlar’da yaşamak zor çünkü iş olanakları sınırlı. Göç eden gençler çok fazla ve gittikçe artıyor. Biz Türkler, son yirmi yılı aşkın süredir daha güçlüyüz çünkü TİKA, YTB ve adını sayamayacağım başka kuruluşlar Kuzey Makedonya’da aktif. Okulların ve camilerin yenilenmesi, kitapların bağışlanması, öğrencilerin Türkiye’de eğitim alması bizleri nerdeyse yüz yıl ileriye götürdü.
Sanatçı ve yazar kimliğinizle bir projede yer almanız söz konusu olsa ve proje ortaklarınız Balkan ülkeleri olsa hangi ülkenin/ülkelerin proje ortağınız olmasını arzu edersiniz?
Bosna Hersek’in ve bir Balkan ülkesi olmasa da Azerbaycan’ın proje ortağı olmasını isterdim.
Türkiye‘yi ziyaret ediyor musunuz? Türkiye hakkındaki düşüneceklerinizi ve duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Evet, Türkiye’yi ziyaret ediyoruz. Geçen yıl küçük kız kardeşim Bursa’ya gelin gitti; artık ziyaretlerimiz daha sık olacak. Büyüklerimiz hep ‘Bir gözümüz bir kulağımız Türkiye’de,’ derdi. Küçükken anlamını anlayamamıştım, ama şimdi biliyorum. Burası vatan, orası ana vatanımızdır. Aramızda sınırlar olsa bile gönlümüz hep oradadır.
Kuzey Makedonya dışında Balkan ülkelerini görme fırsatınız oldu mu? Görmek istediğiniz bir Balkan ülkesi var mı?
Arnavutluk’a Yunanistan’a gittim. Saraybosna’yı çok görmek istiyorum.
Balkan dillerinden hangilerini konuşabiliyorsunuz?
Makedoncayı konuşabiliyorum biraz da Arnavutça biliyorum.
Kuzey Makedonya ‘daki Türkçe hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? Şehirlere yahut yörelere göre değişiklik arz ediyor mu? Kelimelerle örnekler vererek izah edebilir misiniz?
Sizlere bizim buralarda konuştuğumuz bazı kelimeleri yazıyorum: gelecem, bakacam, çimecem, işıdırsın beni, kalkacam, uyacam, başım agırır, da üte git, ayde mari, ayde bre gibi.
Balkan ezgileri/müzikleri hakkında düşünceleriniz nelerdir? En sevdiğiniz Balkan şarkısı hangisidir?
Dinlemeyi seviyorum, bu aralar Arif Şentürk’ün ‘Yandi Kumanova’ türküsünü dinliyorum.
Balkan enstrümanları denilince ilk olarak üflemeli çalgılar akla geliyor. Sonrasındaysa vurmalı çalgılar. Sizin aklınıza ilk hangisi geliyor?
Sadece klarnet ve davulun olduğu yerde düğün kurulur. Ama önce klarnetin sesi gelir.
Kuzey Makedonya’daki düğünlerde halk tarafından icra edilen müzik anlamında bir gelenek varsa söz eder misiniz? (Mani okuma, türkü söyleme vb.)
Şimdi bizler de Türkiye’deki adetleri benimsedik. Kına gecelerinde artık Türkiye’de ünlenmiş türküleri çalıyoruz.
Balkan yemeklerinde favoriniz var mı? Düğün, mevlit, cenaze gibi özel günlerin yemek geleneği hakkında bilgi alabilir miyiz?
En sevdiğim yemek annemin yaptığı ıspanaklı pide. Düğünlerde ve cenazelerde restoranlarda yiyoruz. Evde yemek yapmıyoruz.
Kuzey Makedonya ‘da bir düğün nasıl gerçekleşir? Kına, gelin alma, nikâh, geleneksel kıyafetler vb gibi ritüelleri nelerdir?
Bizim kınalarda isteyen genç kızlar çintyan kaftan giyer, o da sadece geline kına konuluncaya kadar.
Sizin Balkanlar ile ilgili eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Balkanlarla ilgili değil, bizlerin küçük bir ricamız var. Balkan turu yapan Türkler, bizim Türkçe konuştuğumuzu duyunca, ‘Sizler Makedon Türkü müsünüz, yoksa Bulgar Türkü müsünüz?’ diye soruyorlar. Sormasınlar, biz asıl Türkleriz. Dinimiz İslam, dilimiz Türkçe’dir. Teşekkür ediyorum.
Resne Niyazi Bey Kültür Evi
Notlar:
1-İçerik ana görseli mekanı Prespa Gölü/Oteşevo Sahili
2-Gülay Alçe’nin Bir Balkan Esintisi Ailesine gönderdiği video mesajı YouTube kanlımızda yayına aldık. Resneli Niyazi Evi’nin bahçesinde kayda aldığı video için kendisine teşekkür ederiz. Videoyu izlemek için tıklayınız:
(699) Resneli Yazar Gülay Alçe ile Görüştük – YouTube