Eski inançlar ve gelenekler bazen farkında olunmadan yaşatılıyor. Bazen alışkanlık gereği, bazen ise ‘büyüklerden öyle gördüm’ söyleviyle kodlanarak…
Günlük yaşamdaki adetler ve semboller; ölüm, doğum, düğün, mevlit, bayram, sünnet gibi önemli aşamalarda öne çıkmakta. Pişi de bunlardan biri.
Yağ yakma ve yağ kokutma olarak da bilinen pişiyi Balkan göçmeni bir ailede yetişmiş olan ben “akıtma” adıyla tanıdım. Bugün arama motorlarına “akıtma” yazıldığında krep benzeri hamur işlerinin görselleri sıralanıyor. Benim kişisel geçmişimdekiyle çok örtüşmeyen bu akıtma görsellerine kıyasla umulmadık bir mekanda bildiğim akıtmayla karşılaşınca çabucak fotoğrafladım. Dayanılmaz kokusuna karşı irade göstererek, tadına bakmadan fotoğraflamanın ne kadar zor olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı?
İçeriğimizde görmekte olduğunuz tam çocukluğumun akıtması. Sadece görüntüsü değil tadı ve kokusu da o günlerden geliyor sanki…
Keşke fotoğraflardaki lezzetlerin kokusunu ve tadını da onlara bakarken hissedebilsek.