Bosna Hersekli ses sanatçısı Amira Medunjanin, Fuat Güner ‘in “Aramızda Müzik Var” adlı programına konuk olduktan sonra ülkemizde daha çok tanınır olmuştur. Çoğunlukla siyahlar içinde görülen sanatçının program için beyaz ve kırmızı renk giysi tercih etmesi sevenleri için güzel bir sürpriz olarak değerlendirilebilir.
Kendine has saç sitili, makyajı ve siyah çerçeveli gözlükleriyle dokunaklı sesinden “Moj dilbere” adlı eseri işitenlerin tüylerinin diken diken olmuş, gözleri dolmuş, ekran önüne çivilenmiş olma ihtimalleri yüksek. Nereden mi biliyorum? “Kendimden.”
Amira Medunjanin Saraybosna ‘da doğmuş ve halen aynı şehirde yaşamaktadır. “Bir çok yerde bulundum fakat Saraybosna benim kanımda var.” cümlesiyle tarif etmektedir doğduğu şehre olan bağlılığını. Annesinin sesi güzel olmakla birlikte ailesinde müzikle uğraşan veya enstrüman çalan kimse bulunmamaktadır. Müzikle ilgisinin olmadığı yıllarda; üzgün olduğunda, problemleri olduğuna şarkı söylemiş. Profesyonel olarak veya bir meslek olarak müzik yapmayı düşünmemiştir. Ta ki eşi ve “Letu Stuke” adlı müzik grubunun lideri Dino Saran onu ses kaydı almaya ikna edene kadar.
Müzikle temasındaki gecikmişliği ailesine, anne ve babasının isteklerine kulak vermesine bağlıdır. Babası daima; “Düzgün bir eğitim almalısın. Yarın bir gün evlendiğinde hiçbir adama bağlı olmamalısın.” dermiş. Ailesine göre müzik akademisine gitmek uygun bir şey değilmiş. O da ekonomi okumuş ve muhasebeci olmuş. Uzun yıllar Avrupa Komisyonu ‘nda çalışmış. İlk albümünü 2003 ‘de kaydetmiş, 2008 ‘de ise işinden ayrılarak kendini tamamen müziği kanalize etmiş. 2003 ve 2008 yılları arasında geçen 5 yıl boyunca hem muhasebeciliği hem müziği birlikte yürütmüş. Şimdi o günlere dönüp baktığında “O hayatı ben değil sanki başkası yaşamış gibi.” demektedir.
Henüz 5 yaşındayken; yetişkinlerin dünyasında özel bir yer kaplayan, ülkenin 500 yıllık geçmişini barındıran geleneksel müzik türü olan sevdalinkaları söylermiş. Sözlü olarak nesilden nesile aktarılarak yaşayan sevdalinkaların çoğunu annesinden öğrenmiş. İçinde bilmediği birçok söz ve metafor olsa da o dinlemiş, öğrenmiş ve söylemiş.
Amira’nın idolleri arasında Nada Mamula, Himzo Polovina, Safet İsoviç ilk sıralarda yer almaktadır. Rock müzik dinlemeyi de seven sanatçı Ekatarina Velika ve Azra adlı gruplarını dinlemekten keyif aldığını söylemektedir. Punk sevgisini saçına yansıttığını dile getirirken Nick Cave, Amira, The Birtday Party, The Bad Seeds ve Gibderman gruplarını severek dinlediğini ifade etmektedir.
Kariyerinde en unutamadığı konserin hangisi olduğu sorulduğundaysa 2012 Olimpiyat Oyunları esnasında Londra Trafalgar Square ‘de verdiği konserden söz etmektedir. Bunun sebebinin; 10 Balkan ülkesinden birer müzisyen olacak şekilde oluşturulan grupla söylemesinin derin bir anlamının önemidir.
İstanbul ‘un kalbinde ayrı bir yeri olduğunu her fırsatta dile getiren Amira, dört yapraklı yonca koleksiyoneridir.
Best of Rumeli 2022 ‘de En İyi Boşnak Sanatçı kategorisinde ödül alan Amira’nın severek yaptığı diğer bir uğraş ise fotoğraf çekmektir.