Kosova GeziManşetlerRöportajlar

1 Yorum

Kosovalı Nesrin İçli: “Balkanlılar nazik, çalışkan ve dürüst olurlar.”

Birbirinden değerli sayısız röportaj yapan  Gazeteci ve Sunucu Nesrin İçli ‘ye, Bir Balkan Esintisi olarak röportaj teklifimizi kabul ettiği için teşekkür ederek başlayalım söze.

Ekranlarda ve fotoğraflarda gördüğümüz, sıcacık gülümsemesine eşlik eden ahenkli sesin sahibi Nesrin İçli kimdir? Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?

İstanbul ‘da doğdum. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunuyum. Sorbonne Panthéon Paris l ‘de MBA eğitimimi tamamladım. İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği Bölümü ‘nde öğretim görevlisi olarak çalıştım. İnkılap Yayınları ‘nda çevirmenlik yaptım. Şu an Tarih Dergisi ‘nde yazar ve gazeteci, Business Channel Türk TV ‘de sunucu ve gazeteciyim. Sanatsal etkinlikleri takip etmekten ve seyahatten hoşlanırım. Farklı yerleri görmeyi ve farklı kültürleri tanımayı severim.

Kişisel özellikler, eğitim, yetenek gibi hayatta insanları bir adım öne taşıyan hususlar hakkındaki düşüncenizi şahsınız ve mesleğiniz bağlamında değerlendirmenizi istersek bize neler söylersiniz? 

Bu özelliklerin bir insan için çok önemli olduğunu ve hayatını şekillendirdiğini düşünüyorum. Kendimden bahsetmem gerekirse; çalışkan ve disiplinliyim. İşimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Küçüklüğümden beri yazı yazmayı ve kitap okumayı severim. Bunun iş hayatıma çok katkısı olduğunu düşünüyorum. Aldığım eğitimin de çok faydası oldu tabii.

Tarih Dergisi için “Diplomasi Tarihi” yazı dizisi kapsamında röportaj yaptığınız isimlerden sadece birkaçı; Finlandiya Fahri Başkonsolosu Jeff Hakko, Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, İsveç Başkonsolosu Peter Ericson, Başpiskopos Patrik Hazretleri l. Bartholomeos, Japonya Başkonsolosu Kenichi Kasahara olarak sıralanabilir. Bize biraz konuklarınızı tespit etme ve ilgili röportajlara hazırlık sürecinizden bahseder misiniz?

Tarih Dergisi için “Diplomasi Tarihi” yazı dizisi kapsamında önemli bürokratlar, büyükelçiler ve başkonsoloslarla röportajlar yapıyorum. Dünyadaki ve ülkemizdeki konjonktürde en öne çıkan kişilerle görüşüyorum. Bu çevreler ulaşılması zor çevrelerdir. Ama ben zor işleri severim. Olmaz denen işleri oldurmaya çalışırım. Soruları hazırlarken konuklarımın kişisel tarihlerini araştırırım, hem gündeme uygun hem de daima kalıcı olacak sorular yöneltirim.

Business Channel Dergisi için Rutkay Aziz, Kerem Alışık, Ali Kocatepe, Cem Özer; “Nesrin İçli ile Perspektif” programınız için Dr. Ender Saraç, Prof. Dr. Aksel Siva, EKAV Yön. Kur. Bşk. İnci Aksoy gibi çok sayıda değerli konuğu ağırlıyorsunuz. TV ve dergideki konuk seçimlerinizdeki çeşitliliği bir anlamda hayata geniş perspektiften baktığınız şeklinde yorumlayabilir miyiz? 

Evet, hayata geniş bir perspektiften bakıyorum. Mesleğinde başarılı profesyonellerle sanatçılar ve siyasetçiler ile röportajlar yapıyorum. Hepsinin konulara farklı bir bakış açısı var. Bu röportajları yapmak bana hem çok keyif veriyor hem de bana çok şey katıyor, donanım sahibi bir kişi olmamı sağlıyor.

“Yaşasın sanat” sloganınız eşliğindeki paylaşımlarınızda sizi kah Sertab Erener konserinde, kah Hugh Coltman caz konserinde, kah Jekyll&Hyde Müzikalinde görüyoruz. Sadece müzik değil sizi SSM Atlı Köşk ‘te İngiliz ressam David Hockney ‘in sergisinde de görüyoruz. Sanata karşı olan ilginiz doğrultusunda, hayatın içinde sanatın konumu hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Sanat, insanların duygularını ifade etmelerini sağlayan bir meditasyon gibi. İyileştirici bir özelliği var. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözünü çok anlamlı buluyorum. Sanat toplumların medeniyet seviyesini de gösteriyor. Fırsat buldukça müzelerdeki sergileri gezerim, caz ve klasik müzik konserlerine giderim. Opera ve bale gösterilerini izlerim. Sanat beni besliyor ve mutlu ediyor. Ülkemizde sanata verilen önemin artmasını dilerim.

Köklerinizin Kosova ‘ya dayanması sebebiyle aile tarihinizi merak ediyoruz. Bize biraz bu konudan bahseder misiniz?   

Kosova ‘daki tarihimizden ve ailemizden bahsedeyim: Kosova ‘daki kuzinim Mevka Jashari Hoxha ‘nın babası Shevqet Jashari, 1980’de eski Yugoslavya Devlet Başkanı Josip. Tito öldükten sonra kurulan rotasyon sistemiyle, her federe cumhuriyet başkanının bir yıl süreyle Yugoslavya Federal Cumhuriyeti Başkanlığına getirilmesi kuralı gereği Kosova eski Başkanı olan Shevqet Jashari de bir yıl süreyle Yugoslavya Devlet Başkanı olmuştu. Ondan önce, Yugoslavya Sendikalar Birliğinin Başkanlığını yapmıştı uzun süre.

Kuzinim Mevka ‘nın eşi Bardh Hoxha ‘nın rahmetli babası Haki Hoxha, Kosova ‘nın en büyük ulusal yayın organı Rilindja (Rönesans, Yenidendoğuş) gazetesinin kurucularındandı ve uzun yıllar baş editörlüğünü yapmış, İtalya Firenze ‘de öğrenim görmüş bir gazeteciydi.

Bardh Hoxha da Prishtine Üniversitesi ‘nde Bilişim dersleri veren bir Bilgisayar Mühendisidir.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kosova ‘nın tekrar Sırplar tarafından işgal edilmesine karşı savaşan üç büyük amcamız, iki büyük dayımız ve on kuzenimiz şehit olmuş, daha sonra dedem ve kardeşi hapsedilmiş ve Sırplardan işkence görmüşler. Bu nedenle  1954 ‘te hapisten çıkınca Türkiye ‘ye gelmek için başvurmuşlar, 1956 Haziran ayında Türkiye ‘ye göç etmişler.

Kosova ‘ya seyahat etme fırsatını buldunuz mu? Eğer böyle bir tecrübeniz olduysa sizi en çok etkileyen mekân neresi oldu? 

Kosova ‘ya gittim. Doğası, temiz havası, tarihi köprüleri, Etnoloji Müzesi, manastırları ve Arnavut kaldırımlı yolları beni çok etkiledi.

Balkanlı olmakla ilgili bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz? TV de Balkanlar ile ilgili film, müzik, haber vb. gördüğünüzde neler hissedersiniz?

Mücadeleci ve inatçı -ama olumlu yönde yani zorluklar karşısında pes etmeyen- kişiliğimden ötürü “Yine Arnavut damarın kabardı.” derler bana 🙂

TV ‘de Balkanlar ile ilgili dizi ve filmleri keyifle izlerim. Balkan müziklerini ve yöresel kıyafetlerini de çok severim.

Ailenizde hangi Balkan yemekleri yapılıyor, favoriniz hangisi? 

Elbasan tava, trileçe, mishoriz, pırasalı ve ıspanaklı börek favorilerim arasında.

Balkan müzikleri hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Duyduğunuzda etkilenir misiniz? 

Balkan müziği beni çok etkiler ve duygulandırır. Arnavut Soprano Inva Mula Tchako ‘yu ve Goran Bregovic ‘i severim özellikle.

Tecrübelerinize dayanarak birinin Balkan göçmeni olduğunu anlayabilir misiniz?

Balkanlılar genelde nazik, çalışkan ve dürüst olurlar. “Besa” yani verilen sözün yerine getirilmesi önemlidir. Giyimlerine dikkat ederler, şık giyinirler. İnatçıdırlar, kararlıdırlar, mücadelecidirler. Ayrıca fizikleri düzgündür, uzun boylu ve açık renk tenlidirler.

Sizi daima fit ve güzel görüyoruz. Bunun sırrı nedir?

Genlerimle ilgili sanırım. Rejim yapmıyorum. Ama sağlıklı beslenmeye, taze sebze ve meyve tüketmeye, bol su içmeye önem veririm. Vakit buldukça tenis oynuyorum.

“Nesrin İçli” denilince renkli ceketler, ipek fularlar ve ölçülü bir makyajla dik bir duruş canlanıyor zihinlerde. Görünüşünüzdeki tercihsel kodlarınız nedir? Örneğin; favori renginiz, yanınızdan ayırmadığınız makyaj malzemeniz, içinde rahat ettiğiniz kumaş türü, en sevdiğiniz aksesuarınız nedir?

Renkli kıyafetler bana neşe veriyor. Özellikle pembe, lila ve mor tonlarını seviyorum. Çantamda mutlaka pembe ruj bulundururum. Genellikle sade ve doğal makyaj tercih ederim. Yıldızlı pırlanta kolyem uğurumdur.

Kitap okumayı çok seven Nesrin İçli kütüphanede

Madame Tussauds İstanbul, İstanbul ‘da İstiklal Caddesi ‘nde bulunan balmumu müzesidir. Heykeltıraş Marie Tussaud tarafından kurulmuş Madam Tussauds balmumu heykel müzelerinin yirmi birincisidir. Nesrin İçli bu fotoğrafında Audrey Hepburn ‘ün balmumu heykeli ile görülüyor.

 

Bizden Haberdar Olun!

Benzer Yazılar

1 Yorum. Yeni Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed