Üsküp Kitap Kulübüne,
6-8 Şubat 2025 tarih aralığında Üsküp Kitap Kulübü ile geçirdiğim süreçten
tümüyle mutluluk duyduğumu söyleyerek başlamak istiyorum sözlerime. Dilerim ki kitap kulübündeki etkinliklerin devamlılığı ve verimliliği idame eder.
Richard Bach’ın ‘Martı’ isimli eseri sayesinde Üsküp Kitap Kulübüyle ve okumaya hevesli okurlarla tanıştım. Kuzey Makedonya’nın Gostivar şehrinde gerçekleşen ‘Bir Kitap Bir Dünya’ diyen etkinlik; bir yandan kritize ettiğimiz bir yandan kitapta içselleştirdiğimiz noktaları paylaşarak pekiştirdiğimiz bir ortam oldu. Bu noktada; kitapsever, hayata hazırlanmakta tutkulu olan arkadaşlarımla eser vesilesiyle kurduğum köprü beni lise çağlarıma götürdü. Kuzey Makedonyalı lise öğrencisi okur arkadaşlarımın eğitim hayatlarındaki süreçlere temas ederken yaşadığım paylaşım hissi benim için çok özeldi.
Eserle ilgili yorum yapmam gerekirse ilk olarak ‘Martı’ kitabı ile bu güne dek iki defa yollarımızın kesiştiğini söylemeliyim. Bunların ilkinde ortaokul son sınıfımdaydı. O zaman okuduğumda bir fabldan ibaret olduğuna dair fikir yürütmüştüm o zamanlar. Ancak tekrar okuduğumda bir fabldan daha fazlası olduğunu fark etmem beni hayrete düşürdü. Eğer kitabı kütüphaneden ödünç almamış olsaydım kesinlikle altı çizilmemiş tek bir cümle kalmayacağına yemin edebilirdim. Öyle ki, hayatın tüm handikaplarını bir serüven içerisinde ele alan; ne kadar sakin bir akıcılıkta olsa dahi bir didaktikliği barındıran ve düzen denilen dogmanın yetersiz ve anlamsız yönlerini eleştiren çok güçlü bir eser ‘Martı’. En önemlisi de içindekini görmek isteyen herkesin dilinden konuşabilen bir kitap olması.
Ardından Kuzey Makedonya’da bulunduğum süre içinde gördüğüm iki şehir hakkında birkaç hususa değinmek isterim. İlk günümüzü Gostivar, iki ve üçüncü günümüzü Üsküp ‘te geçirdiğimiz etkinlik boyunca gördüğüm yerler bana memleket gibi hissettirdi. Bu iki şehir, kültürel ve mimari anlamda birbirinden farklı yerlerdi. Birkaç örnek vermem gerekirse: Üsküp’ te sadece birkaç adım atmanızla birlikte tarihler arası adımlara sığdırılmış bir silsilede buluyorsunuz kendinizi. Nitekim, bu da her kesimden insanın bir arada oluşunun getirdiği bir kültür harmanlanmasından ibaret. Tıpkı Gostivar’daki gibi, ancak Gostivar’a oranla bunun daha geniş bir skala olduğunu söyleyebiliriz. Oysaki, Gostivar öyle değil. Gostivar daha sakin ve mütevazı bir yapıya sahip. İnsanların Üsküp’ e göre daha çok birbirini tanıması sonucunda daha güvenli bir ortamın oluştuğunu düşündürdü bana.
Son olarak, hayatımda böyle bir sürece dahil olduğum için tekrardan çok
müteşekkir olduğumu tüm içtenliğimle belirtmeliyim. Ayrıca; Kuzey Makedonyalı kitapsever arkadaşlarımla tanışmama imkan sağladığı için, Üsküp Kitap Kulübü’ ne gönülden teşekkürlerimi sunarım.
Sevgilerimle…
İrem İNANLI
Not: Richard Bach’ın Martı kitabının tahliline Türkiye’den katılım sağlayan mimarlık birinci sınıf öğrencisi İrem İnanlı’ya Üsküp Kitap Kulübü hakkındaki duygu ve düşüncelerini ilettiği için teşekkür ederiz. İçerik görselimizin İrem’in objektifine yansıyan bir Üsküp mimarisi fotoğrafı olduğunu belirtelim.
