Lastikçi Arnavut Halil, Adapazarı’nın ana ticaret merkezinde yani şehrin alışveriş hayatında önemli yer tutan Uzun Çarşı’da karşılar müşterilerini. Olağanca güler yüzü ve misafirperverliğiyle…
Yaklaşık 100 dükkân bulunan Uzun Çarşı bir şehir mirasıdır. Hemen yanı başındaki Orhan Cami ise Konuralp Bey tarafından Orhan Gazi adına yaptırılmıştır. Kesme taşlarıyla kubbesiz, tek minareli cami Sultan II. Abdülhamit döneminde yenilenmiştir.
Şehrin sembol yapılarından Orhan Cami ile Uzun Çarşı arasında bulunun nispeten kısa ve dar sokak; çarşının ziyaretçilerine soluklanma fırsatı verir. Bir fincan kahve yahut ayrılmaz ikili çay ve simitle Uzun Çarşı’nın nefes alan sosyal yaşantısını yansıtarak Orhan Camiyi salt ibadet yeri olmaktan çıkarır, günlük hayatın telaşına eklemler.
Ermeni ve Rum halkından müteşekkil olan Uzun Çarşı’ya daha çok 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi sonrasında Balkanlardan gelenler olur. Balkan muhacirleri dükkan kiralayarak ticaret hayatına katılırlar. Şehirli kimlikleriyle, medrese eğitimleri ve ticaret bilgileriyle kısa sürede kendilerine yer açarlar. Nitekim bunlardan biri Adembeyzade İbrahim Begoviç 1901-1904 arasında Adapazarı Belediye Başkanlığına seçilmiştir.
Uzun Çarşı’daki Balkanlı esnafların sayısı günümüzde azalsa da biz içeriğimizde size bir muhacir esnafı tanıtmak istiyoruz: Lastikçi Arnavut Halil.
Lastik çizme ve lastik ayakkabı; ayakları sudan, nemden ve diğer çevresel faktörlerden korumak amacıyla tasarlanmış bir tür ayakkabıdır. Kaynaklarda yer aldığına göre; ilk lastik botların Güney Amerika Kızılderilileri tarafından kullanılmıştır. Halk arasında; parlak olmayanları kara lastik ayakkabı, rugan gibi parlak olanlarıysa cizlavet lastik ayakkabı olarak adlandırılan bu pratik ayakkabıların uzun ömürlü olmaları tercih sebebidir. Düşük ateşe dayanıklı olan ayakkabılar ayağı terletmesiyle bilinirler.
Cizlaved ayakkabı adını hammaddesinden almaktadır. Gislaved, İsveç’in Småland bölgesinde bir yerleşim yeri olmakla birlikte 1893’ten beri araba lastikleri üreten bir kauçuk firması ve bu firmanın ürettiği otomobil lastiğinin markasıdır. Devamındaysa Türkiye’de 1930’lardan beri kullanılan bir lastik ayakkabı türü/markası olarak tüketiciye sunulmuş ve lastik ayakkabıların genel adı konumuna gelmiştir. Tıpkı kot pantolon ve jean konusunda olduğu gibi.
Mest ise; ayak topuklarını kapsayacak biçimde giyilen deri ve benzeri şeylerden yapılan bir çeşit ayakkabıdır. Bu gün (özellikle Anadolu’da) kullanımı yaygındır. Üzerine ayakkabı, özellikle de lastik ayakkabı giyilen, yumuşak deriden yapılırken meşinden yapılmış olanları daha çok tercih edilen mest kısa konçlu ve topuksuzdur. Hem kadınların hem de erkeklerin kullandığı mest çorap üzerine giyilir ve abdest alırken çıkarmayı gerektirmez. Üzerine meshedilebilir. Bu sebepten mest adını almıştır.
İçerimizin konusu olan Lastikçi Arnavut Halil lastik ayakkabı, çizme, mest ve bir tür dans ayakkabısı olan pisipisi satmakta. I.Dünya Savaşı sırasında Türkiye’ye göç eden Arnavut Halil’in büyük dedesi Kosova Priştine’den gelerek Sakarya’nın güzel ilçesi Söğütlü’ye yerleşmiş.
1962 yılında Uzun Çarşı’da açtığı ekmek teknesinde oğlu ile objektifimize gülümseyen Arnavut Halil’e Bir Balkan Esintisi Ailesi olarak hayırlı işler diliyoruz.